Her şey sağ göz kapağımın üzerindeki yağ bezesinin
yeniden çıkmasıyla başladı. Üç yıl önce de aynı yerde bir yağ bezesi çıkmıştı.
Göz doktoru arkadaşım küçük bir operasyonla onu almış, ben sonrasında işlerimin
başına dönmüştüm. Kimse de ne olduğunu anlamamış, “geçmiş olsun” diyen bile
olmamıştı :))
İki
ay önce yağ bezesi “yeniden ben geldim” diyerek göz kapağımın üzerine güzelce
yerleşti. Her aynaya baktığımda bana gülümseyerek kendini hatırlatıyordu. Ondan
kurtulmak için arkadaşımı aradığımda “Salı ameliyat günüm, gel hallederiz”
dedi.. Aslında işlerim o kadar yoğundu ki, iki gün sonra Perşembe Ankara’da,
Cuma günü de Antalya’da toplantılarım vardı.. Bir ara vazgeçmeyi bile
düşündüm.. Sonra “ Üşenme de bir an önce şu yağ bezesine güle güle de:))” diyerek kendimi ameliyat masasında buldum.. Daha
öncesinden tecrübeliydim nasıl olsa, o yağ bezesinden kurtulacaktım, kimse de
fark etmeyecekti..
Yağ
bezesi üç yılda hasretime dayanamayıp geri geldiğinden, bu sefer ki gidişi tam
olsun diye doktor çevresini biraz geniş açınca birden dört dikişim oluverdi..
Dikişlerin üzerine bir de bandaj yapışınca hastaneden çıktığımda az çok dikkat
çekmeye başlamıştım.. İlk tepki beni o halde görünce babam ve annemden geldi..
Öyle ki akşam eve gitmeme dahi izin vermeyerek hasta muamelesinde bulundular..
Aslında gözümün bandajlı hali iyi haliymiş, ben kıymetini bilememişim:)) Çünkü akşam, dikişlerin, dolayısıyla gözümün
çevresinde operasyonun izleri mor bir halka şeklinde kendini göstermeye başladı..
İş
yerindeki arkadaşlarım gittiğim operasyondan haberdar olduğundan, önceki
operasyonla yapılan karşılaştırmalar üzerine gelişen sohbetler, yağ bezemden
habersiz arkadaşlarla yada beni hiç tanımayan insanlarla karşılaştığımda
değişik bir şekil almaya başladı..
İlk tepki, “gözünüze ne oldu!..” şeklinde geliyor, ben
anlatmaya başlayınca, ardından “ay neyse geçmiş olsun, ben de başka bir şey
zannetmiştim..”, “evli de değilsin ki, kim yaptı acaba?? diye düşünmüştüm” gibi
rahatlama cümleleriyle sonlanıyordu..
Çalışan
bir kadındım ve aksi gibi toplantılarımın, işlerimin, görüşmelerimin çok yoğun
olduğu bir haftaydı.. Dikişlerde olduğundan makyajla morluğu kapatma şansım pek
olmuyordu..
Önceleri, espri yapıldığını düşünmüştüm.. Çünkü ben,
anne ve babamdan çocukken yapılan yaramazlıkların karşılığında aldığım bir iki
fiskeyi saymazsak:)) herhangi bir şiddet görmemiştim. Karşıma çıkan
erkek ve kadınlardan, büyüklerimden de bana şiddet uygulayan hiç olmamıştı..
hatta ve hatta böyle bir ortamda bile bulunmamıştım..
Ama
sokakta, markette, mağazalarda, alışverişte, asansörde hiç tanımadığım
insanların bana yaklaşarak benzer soruları sormaları nasıl bir durumla karşı
karşıya olduğum konusunda beni uyandırdı.. Herkese hiç bıkmadan takılmış plak
gibi yağ bezemden, operasyondan bahsetmeye başlamıştım..
Mor
göz ile gezen kadına yönelik toplumda bir farkındalık oluştuğuna bizzat şahit
oluyordum.. Gerçekten ilgi çekiyordu.. Toplumda ki farkındalık iyi bir şeydi
belki ama gözün neden morardığının açıklamasının büyük çoğunlukla o kadının mutlaka
şiddet görmüş olması çok acı bir şeydi..
Şiddeti yaşamak, onu durduramamak, sesini çıkaramamak zaten büyük bir acıyken, bir
de şiddetin vücutta bıraktığı görüntüyle toplum içine çıkmak zorunda kalmak bu
acıyı daha da katlayan bir durumdu..
Kendi
kendimi sorgulamaya ve empati kurmaya başladığımda, gözümün bir yağ bezesi
sonucu morardığını bilmenin rahatlığıyla, bir hafta boyunca mor gözle dolaşabildiğimi
fark ettim.. Durum herkesin tahmin ettiği şekilde gerçekleşmiş olsaydı aynı
rahatlıkla gezemeyeceğimin rahatsızlığıyla yüz yüzeydim.. Gerçekten böyle bir
durumla karşılaşmış olsam ne yapardım hiç bilmiyorum..
Dikişlerim
alındı, morluk iyileşti.. Yağ bezesine “hoşça kal, mümkünse bir daha
görüşmeyelim:))” demiştim..
Bir
hafta boyunca, şiddete maruz kalıp, sessizce bunu göğüsleyen, çaresizlikten
güçlü duramayan, güçlü durabildiğinde bunu canıyla ödeyen pek çok kadının
çektiğinin belki milyonda birini bile yaşamamış, ama şiddet sonrası toplumdan
gelen tepkileri biraz olsun görerek az çok empati kurabilmiştim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder