15 Mart 2016 Salı

scarpa'nın izinde doğu garajı 2

Çoğu Antalyalının bildiği gibi, Antalya şehrinin ilk haritaları İtalyanların Antalya'yı işgali sırasında mühendis G. Scarpa'ya çizdirilmiş, Scarpa'nın iki yılda hazırladığı haritalar 1920 yılında onaylanmıştır..

Haritalar 2 adet 1/2000, 1/10000 ölçekli "Antalya Şehrinin Harita-i Umumiyesi" ile 1/500 ölçekli 38 paftadan oluşuyormuş...


Bu haritalara baktığımda, Antalya merkeziyle birlikte Doğu Garajı ve çevresinin de, mahalle isimleri, yolları, dini ve kamu yapılarıyla haritada yerini aldığını büyük bir mutlulukla görüyordum... 

Demek ki projemi gerçekleştirebilecek, Doğu garajı ve çevresini Scarpa haritalarıyla gezebilecektim:)))


Scarpa haritalarına göre, eski Doğu Garajının bulunduğu alan, 1950'li yıllara ait hava fotoğraflarında da görülen bahçe kullanımına da uygun olarak "Çavuş Bahçe Mahallesi" olarak adlandırılmaktaydı.. 


Çavuş Bahçe Mahallesinin etrafında, bugünkü Ali Çetinkaya Caddesinin kuzeyindeki Start Otel ve çevresi o dönemin İğdir Hasan Mahallesi; hemen yanı Sofular Mahallesi; Değirmenönü Caddesine kadar uzanan kısım ise Şeyh Şucaattin, Şeyh Sinan, Demirci Kara Mahallelerinden oluşmaktaydı... Mahallelere mesleklerden, kişi adlarından, dini ögelerden oluşan Türk-İslam adları verilmişti..


Mahalleler genelde mescit yada cami isimleriyle de anılıyordu.. Yani, Çavuş Bahçe mahallesinin dışındaki diğer mahallelerde, Şeyh Şucaattin, İğdir Hasan Mescitleri; Demirci Kara, Şeyh Sinan ve Sofular Camileri vardı.. Ayrıca cami ve mescitlere ait vakıf kayıtları da bulunmaktaydı..


Bu mescitlerden Şeyh Şucaattin Mescidi ve türbesi 13. yüzyıla tarihlendiriliyor... Bu tarihlendirme ve bu tarihlerde orada bir mescidin varlığı, Selçuklular döneminde surların dışında, Doğu garajı ve çevresinde yerleşimin olduğunun belgelenmesi açısından çok önemli!.. Yapıya ait 1232-1233 tarihli girişte duran kitabeye göre bina Abdullah'ın oğlu Türkeri ez- Zevak ve erkek kardeşi tarafından yaptırılmış...



2 katlı yapının üst katı mescit, alt katı mezar odasıymış... Genelde Türbe olarak adlandırılan yapının, üst katı Osmanlı döneminde yapılan ciddi onarımlarla bu şeklini kazanmış..


1606-1607 tarihli Sultan Hatun vakfına ait kayıtlarda bahçe tasarrufunun Şeyh Şuca Halife isimli bir zatta olduğu yazıyormuş.. Şeyh Şüca tarafından mescit çevresinde dergah kullanımına yönelik başka yapılar da yaptırılmış ve yapının çevresinde oluşan, içinden sulama kanallarının da geçtiği mahalle bu isimle gelişmiş..

Kayıtlarda Şeyh Şucaattin Tekkesi, Şeyh Şucattin Vakfı da ayrıca bulunuyor...



Şeyh Şucaattin Mahallesi kadar eski olduğu, yani Selçuklular devrine kadar uzandığı belgelenemese de Sofular ile İğdirli Hasan Mahalleleri, Şeyh Şucaattin Mahallesiyle birlikte 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen mahallelerdenmiş..

Bu kayıtlara göre 16. yüzyılın ikinci yarısında;

-İğdir Hasan Mahallesinde 8, 
-Sofular Mahallesinde 7, 
-Şeyh Şucaattin Mahallesinde 7 hane yaşıyormuş..

1830 tarihli nüfus defterlerine göre;

-Şeyh Sinan Mahallesi 266 kişiyle Antalya'nın nüfusunun en fazla olduğu mahalleymiş.. 
-Demirci Kara mahallesi de 261 kişi ile 2. sırada yer alıyor... 
-Sofular Mahallesinde 119,
-İğdir Hasan Mahallesinde 66, 
-Çavuş Bahçe Mahallesinde 47, 
-Şeyh Şücaattin Mahallesinde 26 kişi yaşıyormuş.. 

Tabii o dönem erkek nüfusun sayıldığına dikkat etmek de gerekiyor..

19. yüzyılda kişiye kazanç sağlayacak her türlü mal varlığı, tarla, bahçe, ev, dükkan, hayvanlar ve bundan başka gelir getiren bir mesleği varsa bunların hepsinin tespit edilerek her mükellefin kişisel servetine ve senelik kazancına göre vergi miktarının belirlenmesi amacıyla hane düzeyine inen sayımlar yapılmış ve bu sayımların sonucu "Temettüat Defterleri" denilen kayıtlar oluşturulmuş...


1844 tarihli temettüat defterlerine göre bölge bağlık, bahçelik.. Ağırlıklı olarak darı, susam ekiliyor.. zirai işletmeler çoğunlukta.. Büyükbaş, küçükbaş hayvancılığı, arıcılıkla uğraşılıyor.. 


Binek hayvancılığı da uğraşlar arasında... Hatta kent merkezindeki mahalleler içinde en fazla devenin bulunduğu mahalle Sofular mahallesi olarak görünüyor :))) 

Temettüat Defterleri kayıtlarında en ilgimi çeken şey ise Sofular Mahallesi ile ilgiliydi..


Bu mahallede adını merkezindeki "Sofular camisi"nden alıyor.. Bazı yerlerde "sofular" yerine "sufiler" adı da kullanılıyor..



Bugün Kızıltoprak mahallesi, Kasap Durmuş sokağı üzerinde yer alan Sofular Caminin ilk inşası Sofular vakfına göre 1600’lü yıllara dayanıyormuş.. avlusu olmayan, dikdörtgen planlı bir mahalle camisi özelliğindeki caminin üzerinde 1338-1340 tarihli onarım kitabesi varmış...




Sofular mahallesini benim için ilginç kılan şey, Antalya Merkezinde Ermeni nüfusun yaşadığı iki mahalleden birisi olduğunu öğrenmem.. 


Temettüat Defterlerine göre Sofular Mahallesinde;
-59 Müslüman, 
-14 Ermeni hane yaşıyormuş.. 

Ermenilerin, Antalya'da yaşadığı diğer mahalle ise 9 hane ile Babadoğan Mahallesiymiş..


Defterlere göre mahalledeki Ermeni hanelerin 13'ü zanaat/ticaret ile uğraşırken 1 hane tarım ile uğraşıyormuş.. 


Sofular Mahallesinin Ermeni kesimi, 1844 kayıtlarına göre hane başına düşen 252 kuruş vergi oranı ile Antalya merkez mahalleri içinde en yüksek vergi oranına sahipmiş.. gelir oranı hane başına, mahallenin Müslüman nüfusun yaşadığı kısmında 343, Ermeni nüfusun yaşadığı kısımda 1035 kuruşmuş..


Gayrimüslim kesimin vergi yükü payları içinde de en yüksek pay, % 24'lük pay ile yine Sofular mahallesinin Ermeni kısmına aitmiş..


Ermeni nüfusun mahallenin hangi kısmında oturduğuyla ilgili bir bilgiye ise rastlamadım ne yazık ki..  


Bugün Doğu Garajı çevresi olarak adlandırılan bölgenin bir dönem Antalyalı Ermenilere ev sahipliği yapmış olması benim için yepyeni bir bilgiydi..


Sofular, Sufiler, Tekkeler, Ermeniler derken inceleme yaptığım bölge, bana bayağı ilginç gelmeye başlamıştı:))


Öyle olunca alandaki diğer mahalleye ismini veren İğdir adının nereden geldiğini de merak ettim tabii ki:)))


İğdir, Kaşgarlı Mahmut'un 14. sırada zikrettiği Oğuz boylarından birisiymiş... Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev'in Antalya'yı fethi sonrasında yöreye İğdirlilerin yerleştirildiği, ayrıca 16. yüzyılda Teke sancağında 272 vergi nüfuslu İğdir oymağı yaşadığı, aynı isimde bir nahiye ve 5 köyün bulunduğu, bunlardan birinin bugünkü Kemer ve çevresi olduğu çeşitli kaynaklarda belirtiliyor...

Şimdi bir de Oğuz Türkleri eklendi listeye :)))


Bakalım Şeyh Sinan, Demirci Kara ve Çavuş Bahçe Mahalleleri için neler bulacaktım????










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder